Kedi Koronavirüsü (FCoV) Nedir ve Kedi Koronavirüsü (FCoV) Hızlı Test Kiti Nasıl Kullanılır?

Tüm sahipli evcil kedilerin en az yüzde 35’ini etkilediği tahmin edilen kedi koronavirüsü (FCoV) oldukça sık görülen bir virüstür. Genellikle hafif gastrointestinal sorunlara yol açsa da kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP) olarak bilinen ölümcül sistematik enfeksiyonla yakın ilişkisi dolayısıyla kedi koronavirüsünün (FCoV) düzenli olarak taranması ve erken teşhisi büyük önem taşımaktadır. Kedi Koronavirüsü (FCoV) Hızlı Test Kitimiz gibi hızlı kromatik immünoassaylerin geliştirilmesi, kedi koronavirüsünün (FCoV) tespitinde ve ayırt edilmesinde önemli avantajlar sunmaktadır. Kedi Koronavirüsü (FCoV) ve kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP) hakkında daha fazla bilgi edinmek ve klinik olarak şüpheli vakalarda kedi koronavirüsünü (FCoV) tespit etmek amacıyla Kedi Koronavirüsü (FCoV) Hızlı Test Kitinin nasıl kullanılabileceğini öğrenmek için okumaya devam edin.

Kedi Koronavirüsü (FCoV) Nedir?

Kedi koronavirüsü (FCoV), Coronaviridae familyasından Alphacoronavirus 1 cinsine ait segmentli olmayan tek sarmallı bir RNA virüsüdür. Kedi koronavirüsü (FCoV) öncelikli olarak fekal-oral yolla yayılır. Enfekte kediler dışkıları yoluyla çevreye büyük miktarlarda FCoV virüsü saçar ve sağlıklı kediler kontamine ortamlarla doğrudan temas yoluyla enfeksiyona yakalanabilir. Kedi koronavirüsü (FCoV) antijenik özelliklerine göre iki genotip olarak sınıflandırılır: FCoV I ve FCoV II. Bunlar arasında FCoV I, dünya genelinde tüm doğal enfeksiyonlar arasında daha yaygındır. Yine de FCoV II, ortaya çıkışı FCoV I ve köpek koronavirüsü (CCoV) arasındaki bir dizi rekombinasyon olayıyla ilişkilendirildiği için bilimsel açıdan ciddi bir ilgi çekmiştir.

İnce bağırsaktaki villus enterositleri, kedi koronavirüslerinin (FCoV) her iki genotipi için konak hücre girişi ve replikasyonunun ana noktasını oluşturmaktadır. Bununla birlikte hem FCoV I hem de FCoV 2, kedi enterik koronavirüsü (FECV) ve kedi enfeksiyöz peritonit virüsü (FIPV) olmak üzere patojenik olarak farklı iki biyotip altında değerlendirilebilir. Bu biyotipler virülans, patojenite ve tropizm açısından büyük farklılıklar göstermektedir. Bunlar arasında, kedi enterik koronavirüsü (FECV), bağırsak mukozal epitel hücreleri veya mezenterik lenf düğümleriyle sınırlı hafif ila orta şiddette gastrointestinal hastalıkla kendini gösterir. Kedi enfeksiyöz peritonit virüsü (FIPV) ise monositler, plazma hücreleri, lenfositler veya nörositler gibi çok sayıda farklı hücreyi etkileyebilen çok daha kalıcı, ilerleyici, şiddetli ve sıklıkla sistemik enfeksiyon ile tanımlanır.

Kedi Enfeksiyöz Peritoniti (FIP) Nedir?

Kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP), kedi enterik koronavirüsü (FECV) ile enfekte olan tüm kedilerin yaklaşık %10’unda gelişen, yaşamı tehdit eden sistemik bir enfeksiyondur. Kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP) dünya çapında endemik bir enfeksiyon olmakla birlikte, en yüksek FIP insidansı üç ay ila 2 yaş arasındaki kedilerde ve on yaşın üzerindeki kedilerde görülmektedir. Günümüzde, kedi enfeksiyöz peritonitinin (FIP) oluşumu ve patojenitesi ile ilgili en yaygın kabul gören teori, viral mutasyonlar ve konakçı vücudundaki enflamatuvar reaksiyonların bir birleşimiyle şekillenen bir iç mutasyon sürecini içermektedir. Şu anda kedi enfeksiyöz peritonitinin (FIP), kedi enterik koronavirüsü (FECV) enfeksiyonunun olgun bağırsak epitelinin ötesine geçerek monositler/makrofajlarda çoğalmaya uyum sağlamasıyla geliştiği düşünülmektedir. Bu monosit/makrofaj tropizm mekanizması sayesinde, kedi enterik koronavirüsü (FECV) virülans açısından değişir, biyotipini değiştirir ve konakçı vücudu içinde sistematik olarak yayılma yeteneği kazanır.

Hangi Belirtilere Dikkat Etmelisiniz?

Kedi enfeksiyöz peritonitinin (FIP) aksine, komplikasyonsuz kedi koronavirüsü (FCoV) vakaları genellikle sadece tanı konulduktan sonra kolayca tedavi edilebilen sınırlı ve hastalığa neden olur. Kedi koronavirüsü (FCoV) ile enfekte olan kedilerin büyük çoğunluğunda ishal ve kusma gibi sub-klinik veya hafif gastrointestinal semptomlar görülür. Bununla birlikte, özellikle bağışıklığı zayıf olan hayvanlarda enfeksiyon daha şiddetli gastrointestinal hastalığa neden olabilir ve dehidrasyon önemli bir endişe kaynağı olabilir.

Kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP) genellikle uyuşukluk, iştah azalması, değişken ateş, dehidrasyon, ishal, kilo kaybı ve idrara çıkma artışı gibi semptomlarla kendini gösterir. Enfeksiyon ilerledikçe, kedi enfeksiyöz peritonit (FIP) vakaları hastalık özelliklerine bağlı olarak iki kategori altında sınıflandırılır. Efüzif tip FIP veya ıslak peritonitte, virüs yüklü monositlerin küçük damarların duvarlarına yapışırken salgıladıkları enflamatuar sitokinlerin neden olduğu endotel hasarı, proteinli sıvının vücut boşluklarına ekstravazasyonuna yol açar. Bu nedenle, efüzif tip FIP’yi düşündüren ana belirti, palpasyonla pozitif sıvı dalgası gösteren ağrısız bir karın şişliğidir. Efüzif olmayan FIP veya kuru peritonitte, ekstravaze makrofajlar diğer enflamatuar hücrelerle birleşerek perivasküler granülomatalar oluşturur. Bu nedenle, efüzif olmayan FIP daha çok kitlesel lezyonlarla kendini gösterir. Kedi enfeksiyöz peritonitinin (FIP) diğer belirti ve semptomları granülomatöz lezyonlardan etkilenen spesifik organ ve sistemlere bağlıdır. Yukarıdaki görselde de görüldüğü üzere, kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP) genellikle merkezi sinir sistemi (MSS), gözler, karaciğer, böbrekler ve gastrointestinal sistemde çok çeşitli semptom ve komplikasyonlara neden olur.

Kedi Koronavirüsü (FCoV) Hızlı Test Kiti Nasıl Kullanılır?

Kedi koronavirüsü (FCoV) tanısında hem antijen hem de antikor bazlı hızlı testlerden sıklıkla faydalanılmaktadır. VetForTM FCoV Hızlı Antijen Test Kitimiz gibi hızlı antijen testleri dışkı numunesinin alınmasını gerektirirken; VetForTM FCoV Hızlı Antikor Test Kitimiz gibi hızlı antikor testleri az miktarda serum, plazma veya tam kan numunesinin ile çalışmaktadır.

Kedi koronavirüsü (FCoV) tespiti için hızlı antikor testi uygulanmasında bir şırınga ile düşük hacimde bir tam kan örneği alınır. Test bir serum veya plazma örneği üzerinde yapılacaksa, toplanan tam kan örneği kılavuzda belirtildiği şekilde santrifüjlenir. Gerekli serum, plazma veya tam kan örneği alındıktan sonra, toplanan örnekten yeterli bir hacim solüsyon içeren tüpe aktarılır ve iyice karıştırılır. Son olarak, test kaseti paketinden çıkarılarak düz bir yüzeye yerleştirilir ve numune kuyucuğuna (S) birkaç damla numune çözeltisi eklenir. Her iki prosedür de tipik olarak 10 ila 15 dakika içinde sonuç verir.

Prosedürel kontrolleri gösterdiğinden ve sonuçların geçerliliğini teyit ettiğinden, kontrol çizgisi (C) belirtilen reaksiyon süresinin sonunda mutlaka mevcut olmalıdır. Test çizgisi (T) ve kontrol çizgisi (C) mevcutsa, numune FCoV antijenleri veya antikorları bakımından pozitiftir. Öte yandan, belirtilen reaksiyon süresinin sonunda test çizgisi (T) yoksa, test edilen numune FCoV antijenleri veya antikorları açısından negatiftir.